09.06.2014 - Pazartesi
07:00 - Prens’i yürüyüşe çıkarıyoruz. Bugün kızımızın
dünyaya gözlerini açacağı gün. Biraz fazla bekledi içeride. Artık dışarı
çıkması gerektiğini söyledi doktorumuz.
13:45 – Kızımız Doğa dünyaya “merhaba” diyor. Birkaç gün
hastanede kalacağız. Can yoldaşıyla tanışmasına 2 gün var.
10.06.2014 – Salı
09:30 – Hastaneden gelip apar topar yürüyüşe çıkartıyorum
oğlumu. Bütün gün yalnız kalmış, canı sıkılmış. İşin kötüsü yürüyüşümüz de kısa
olacak. Zira hastaneye geri dönmem lazım. Sadece ben geldim eve. Prens biraz
şaşırdı.
20:00 – Akşam yürüyüşü için buluştuk Prens ile. Yine kısa
bir yürüyüş olacak. Sadece ihtiyaç giderme amaçlı. Prens birşeylerin olduğunu
seziyor. Ben içeri girdikten sonra gözleri hala kapıda. Annesini bekliyor. Üzerimdeki
farklı koku dikkatini çekti. Biri uyumuş dün gece göğsümde… Yürüyüşten sonra
mamasını yiyor. Sanırım dün su içmemiş. Bu çok tuhaf. Genelde bütün suyu bir
günde içer. Kabı tazeliyorum. Biraz da soğuk su ekliyorum. Hava çok sıcak.
10.06.2014 – Çarşamba
08:00 – Prens artık can sıkıntısından patlamak üzere.
Mamasını düzenli olarak yiyor. Ama o da ne! Yine hiç su içmemiş dün. Hava çok
sıcak, biraz su içmesi lazım. Endişeleniyorum. Veterinere götürüp serum vermeyi
düşünüyorum. Ama o kadar zamanım yok. Hastaneye dönmeliyim. Öğleden sonra
hastaneden çıkıp eve geleceğiz.
16:00 – Buluşma Anı – Anneanne, babaanne, hala, teyze, yakın
akrabalardan bazıları ve DOĞA ile eve giriyoruz. Prens koşa koşa üzerimize
atlıyor. 3 gündür doğru düzgün sevilmemiş. Sevgi açlığı var oğlumda. Herkese
türlü şebeklikler yapıyor. Seven borçlu çıkıyor, daha çok sevilmek istiyor.
Hasret gideriyor bizlerle. Ve nihayet kana kana suyunu içiyor. Çok şükür
allahım!
16:15 – İlk Tanışma - Prens Doğa’yı fark ediyor.
Sakınmıyoruz Doğa’yı Prens’ten. Koklamasına izin veriyoruz. O da ailemizin bir
parçası artık ve Prens onu tanımalı. Prens sadece koklamakla yetiniyor.
17.07.2014
Bugün bebeğimiz dünyaya geleli 38 gün oldu.
Bugüne kadar bekledim bu yazıyı yazmak için. Çünkü
köpeğimden emin olmakla beraber yerli yersiz endişelerim de vardı. Her
hayvanseverin aklını kurcalayan, kafasında bir sürü “acaba” dolaşmasına neden
olan endişelerdi bunlar…
Şu ana kadar Prens ve Doğa ile ilgili herşey harika. Prens
Doğa’nın varlığına saygılı. Onu kabul etmiş durumda. Bir ayı aşkın süredir bu
müthiş ikiliyi gözlemliyorum. Davranışlarımı tartıp gerekirse düzeltiyorum. Yanlışlarımdan
ders almaya çalışıp en doğruyu bulmaya çalışıyorum.
Bebek ve köpek aynı evde olur mu? Gayet güzel olur. Ancak
dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var:
·
Eğer köpeğiniz daha önce hiçbir şekilde kimseye
diş göstermemişse, kimseye hırlamamışsa, kimseyi ısırmamışsa, köpeğinizden %100
eminseniz o zaman sizin gözetiminizde köpeğinizin bebeğinizi koklamasına izin verin.
Tanışmalarına izin verin.
·
Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra köpeğinizle
geçirdiğiniz zamandan kısmayın. Köpeğinize aynı ilgiyi ve alakayı göstermeye
devam edin. Köpeklerde kıskançlık huyu yok. Sadece eskiye özlem var. Eğer siz
bebeğiniz olduktan sonra sadece onunla ilgilenirseniz, köpeğiniz eski sevgi ve
ilgi dolu günlerinize özlem duyacaktır.
·
Bebeğiniz ve köpeğinizle birlikte
yapabileceğiniz aktivitelere odaklanın.
Mesela bebek arabasıyla yürüyüşe çıkarken köpeğinizi de alın.
·
Köpeğinizin aşılarını ve veteriner kontrollerini
eksiksiz sürdürün.
·
Köpeğinizin bebeğinizin eşyalarıyla oynamasına
izin vermeyin. Sınırları belirleyin.
Prens Doğa'ya bakıcılık yaparken... |
Anne! Gel! Altına yapmış bu! |
Ağlama Doğa, ben yanındayım. Yalayım da ağlama! |
Çok teşekkürler güzel bir yazı olmuş, evcil hayvan forum sitemiziden daha detaylı bilgiler de alabilirsiniz. Köpek cinsleri ve köpek bakımı hakkında detaylar mevcuttur.
YanıtlaSil