29 Temmuz 2013 Pazartesi

Köpek Ritüelleri ve Tasmaya Alıştırma

Prens ile yaklaşık 1,5 yıl boyunca tasma takılması konusunda problemler yaşadık. Tasmayı gördüğü anda kaçıyor, belki de bunu bir oyun olarak görüyor, onu evde bir köşede yakalayıncaya kadar tasmayı takamıyorduk. Akşam yürüyüşlerimizden önce bu durum o kadar da problem olmuyordu. Ne de olsa yürüyüşe çıkmak için bolca vaktimiz vardı. Ama sabahları sözkonusu kovalamacalar tam bir işkenceye dönüşüyordu. Sabahın altı buçuğunda evde koşturan ve koşarken de havlayan bir köpek... Hem sizin için, hem de komşularınız için ömür törpüsü...
Açıkçası Prens eve gelmeden önce köpek psikolojisi konusunda hiçbirşey bilmiyorduk ve bu sebeple daha bebekken tasmayla onun peşinden koşturarak hem yaptığı şeyin doğru olduğunu düşünmesini sağladık hem de bu davranışı pekiştirmiş olduk.
Bir köpek sahibi olarak 2 yılda öğrendiğim en önemli bilgi köpek eğitiminde “tutarlı davranışın önemi” oldu. Eğer siz bir şeyi hep aynı şekilde yaparsanız köpeğinizin bunun nedenini anlamasa da “sürekli olarak yaptığı bu şey” onun “ritüeli” olur ve köpekler ritüelleri severler. Aslında köpekler ve ritüeller arasındaki ilişkinin sevgi olarak açıklanması yani sevgiye dayanması çok da doğru değildir. Bana göre bu daha çok “kendini güvende hissetmekle” alakalıdır.
Köpekler A dan sonra B nin geleceğini bildiklerinde çok daha güzel bir zihin yapısında olurlar. Aynı zamanda hayattaki belirsizlerden uzaklaşırlar. Örnek vermek gerekirse, eğer köpeğinize her yürüyüşten sonra mamasını verirseniz belli bir süre sonra eve geldiğinizde peşinizde koşturmaya ve belki de mama kabının önünde beklemeye başlayacaktır. Bu gerçekten çok güzel bir olaydır. Hem sizin hem de köpeğiniz için mükemmel bir yakınlaşmadır.
Başka bir örnek vermek gerekirse, eğer her yürüyüşten sonra eve geldiğinizde köpeğinizin ayaklarını temizliyorsanız, bir süre sonra köpeğiniz sizin ayaklarını silmenizi bekleyecektir ve eve girmeyecektir. Sürekli tekrarlarla istediğiniz davranışları pekiştirmek ve istemediğiniz davranışları ortadan kaldırmak tamamen sizin elinizdedir. İşte köpeğinizle olan ilişkinizde en güzel şey de budur!
İşte bu ritüellerin farkına vardığımda Prens ile tasma takma sorununu nasıl çözeceğimi bulmuştum:
     1) Öncelikle ben onun peşinden koşturmamalıyım, o bana gelmeli. Çünkü dışarıdayken onun tasmasını çözdüğümde peşinden koşturursam dakikalarca o tasmayı takamayabilirim. Ya da sabahları benden kaçabilir, havlayabilir ve komşularımızı uyandırabilir. Bu sebeple önce onu çağırmalıyım, bana geldiğinde onu sevmeliyim ya da ödül vermeliyim. Bu sırada tasmam yanımda olmalı. Onu bir yandan severken diğer yandan tasmayı takmalıyım ve yine sevmeli ya da ödül vermeliyim.
      2) Tasmayı korkulacak, kaçılacak bir obje olmaktan çıkarmalıyım. Belki de onun tasmayı koklamasını sağlamalı, ya da tasmanın üzerine ve etrafına küçük ödül bisküvileri koymalıyım. Tasma onun için hayatın bir parçası olmalı. 
      3) Artık tasmadan rahatsız olmuyorsa, adını çağırdığımda geliyorsa ve geldiği zaman tasmasını kolaylıkla takabiliyorsam bu tasma takma işini hep aynı şekilde yapmalıyım ki ritüele dönüşsün. Ayrıca sadece benim böyle yapmam yetmez. Tüm aile fertleri tasmayı bu şekilde takmalı ki köpeğimin aklı karışmasın.

Ben Prens ile tasma takma problemini işte böyle aştım. Tasma takılması artık hem onun için hem de benim için bir ritüel. Geliyor, tasmasını takıyorum, onu seviyorum ve yürüyüşe çıkıyoruz. Tam da olması gerektiği gibi. Güvenerek, sevgi dolu, kolayca...

Ve biraz esprili bir şekilde tasma takma ritüelimiz:








1 yorum: